Dünya

Osmanlı diplomatı Mehmet Remzi Bey'in naaşı 11 sene sonraları baştan emektar mezarında

Osmanlı'nın Güney Afrika'daki akıbet Başkonsolosu Mehmet Remzi Bey'in 2011'de Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarınca örgüte ilişkin müşterek camiye nakledilen cenazesi, 11 sene aradan sonraları gerçek mezarına arka geldi.

Osmanlı diplomatı Mehmet Remzi Bey'in naaşı 11 sene sonraları baştan emektar mezarında
21-01-2022 13:40
Johannesburg

Ailesinin ve Türkiye'nin 4 salname kavi ahbaplık mücadelesinin arkası sıra Mehmet Remzi Bey'in cenazesinin 18 Ocak'ta Johannesburg'daki evvel gömüt hesabına defnedilmesi, kendince hudutlu bilgelik sahibi olunan bu Osmanlı diplomatının feci dirim hikayesini gene gündeme taşıdı.

Mehmet Remzi Bey'in torunu Mignon Juliette Gatcke, Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Ayşegül Kandaş ve "mezar noktayı davasının" avukatı Ismael Ayub, Mehmet Remzi Bey'in hayatını, ailesinin akıbetini ve sorun periyodunu AA muhabirine anlattı.

“Büyükbabam sonunda hayat ortamında uyuyabilecek”

Gatcke, büyükbabasının Mehmet Remzi Bey adlı müşterek Türk diplomatı bulunduğunu 10 yaşlarındayken babaannesi Helene Hanım’dan öğrendiğini belirterek “Babam, babası kendince sağlam müşterek nesne anlatmamıştı. Zaten babası öldüğünde ıvır zıvır yaşta müşterek çocukmuş.” dedi.

Helene Hanım’ın eşinin cenazesini İstanbul’a nakil çabalarının harp şartlarında steril kaldığını anlatım fail Gatcke, ailenin ondan sonra Mehmet Remzi Bey’den artan bazısı eşyalarla beraberce Cape Town’a taşındığını aktardı.

Gatcke, büyükannesinin şişman babası konusunda hikayeleri genellikle “en canan torun” bulunan ablasına anlattığını belirterek “Ablam Helene de bu mevzuda tetkikat yapmıştı ancak maatteessüf kendisi alzaymıra yakalandı.” ifadesini kullandı.

Büyükbabası Mehmet Remzi Bey’in mezarına kavuşmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Gatcke, “Büyükbabam sonunda hayat ortamında uyuyabilecek” sanarak konuştu.

Türkiye-Güney Afrika ilişkilerinde dönüm noktası

Türkiye'nin Pretorya Büyükelçisi Kandaş da 1869'da İstanbul'da doğan Mehmet Remzi Bey'in Kerç, Batum, Tahran, Tiflis ve Sofya'da muhtelif diplomatik görevlerde bulunmuş, tecrübeli müşterek hariciyeci bulunduğunu ve 1914'te Osmanlı'nın Johannesburg Başkonsolosu namına atandığını belirtti.

Aynı sene yarık sağlayan 1. Dünya Savaşı esnasında Güney Afrika'ya bilge bulunan koloni güçleri çeşidinden hapse atıldığını ve 1916 senesinde yaşamını kaybettikten sonradan semt Müslümanları çeşidinden Braamfontein'daki gündeş gömüt hesabına defnedildiğini kaydetti.

Büyükelçilik namına Mehmet Remzi Bey'in yaşamı ve ölümü kendince henüz çok detaya iktiran etmek ve hem Türk halkına aynı zamanda Güney Afrikalılara beyan etmek düşüncesince muhtelif konferanslar ve etkinlikler düzenlemeyi planladıklarını açıklanan Kandaş, "Ayrıca Mehmet Remzi Bey'in şanına yakışacak müşterek gömüt yeri, küçük müşterek abide gömüt yaptırmayı düşünüyoruz." dedi.

Kandaş, Mehmet Remzi Bey'in FETÖ mensuplarınca 2011 senesinde hak olmayan evraklar düzenlenerek örgüte ilişkin müşterek caminin avlusuna nakledilen mezarının, emektar hesabına 4 salname müşterek ahbaplık mücadelesinin arkası sıra kavuşturulduğunu belirtti. Kandaş, şöyleki bitmeme etti:

"Mezar yerinin taşınması Türkiye-Güney Afrika ilişkileri düşüncesince müşterek dönüm noktasıdır. Güney Afrika makamlarına hukukun üstünlüğünü korudukları ve değme kabil işlemde suhulet gösterdikleri düşüncesince teşekkürname ediyoruz."

Mezar davası süreci

Avukat Ayub, 4 sene ilkin üstlendiği Mehmet Remzi Bey'in gömüt noktayı davasında, Türk Büyükelçiliğinin de yardımıyla şümullü tetkikat yürüttüklerini anlatım etti.

Bu tetkikat sonucunda FETÖ üyelerinin mezarı kişi camilerine geçirmek düşüncesince hak olmayan evraklar düzenleyerek Güney Afrika makamlarını yanılttığını belirlediklerini aktaran Ayub, "Türk yurttaşı dü kişiyi bu hak olmayan evraklarla Mehmet Remzi Bey'in torunuymuş kabil gösterip mezarın nakil iznini almışlar." sanarak konuştu.

Ayub, Büyükelçiliğin yardımıyla Mehmet Remzi Bey'in torunları bulunduğu kanıt edilen dü insana ulaştıklarında, bu insanların vaziyetten bihaber olduklarını ve imzalarının da evraklardakilerle uyuşmadığını belirleme ettiklerini belirtti.

Bunun hesabına Mehmet Remiz Bey'in Güney Afrika'nın East London kentinde canlı ve gömüt naklinden bihaber bulunan esas torunları Helene ve Mignon'a ulaştıklarını anlatım fail Ayub, burada esas torunlarından Mehmet Remzi Bey'e ilgilendiren yüzlerce dokümanın kopyasını elde ettiğini kaydetti.

Ayub, bu vesaik ve şahitlerin ifadeleri yardımıyla mahkemeye bu gömüt nakil vakasının ahbaplık dışı bulunduğunu ispatladıklarını aktararak "Bütün bunlar devir meydan ağır müşterek süreçti ancak davayı kazandık. Nihayetinde Johannesburg Yüksek Mahkemesi, cenazenin emektar hesabına taşınmasına hükmetti." dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?