CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin kadro toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, devletin planlamayla yönetileceğini söyleyerek, "İhtiyaçlar belirlenir. İhtiyaçlar sınırsızdır, kaynaklar sınırlıdır. Ekonominin asliye felsefesi bıkılmayan gereksinimler ile hudutlu kaynaklar ortada dengeyi oluşturmaktır. Üniversitede okuyan tamamı dinç kardeşlerimize sesleniyorum; sizleri darülfünun bitirdikten sonradan aylak bırakan düzeni tepetaklak yıkacağız. Bu düzeni sonlandıracağız. 6 milyon 300 bin dinç önceki kat sandığa gidecek. Kendi geleceğiniz düşüncesince oy kullanın" sanarak konuştu.
'ÖĞRETMENLERE BİR MAAŞ İKRAMİYE VERECEĞİZ'
Kemal Kılıçdaroğlu, erte 24 Kasım Öğretmenler Günü bulunduğunu hatırlatarak, "Eğitime lüzumlu önemi, desteği verdik mi? Öğretmenin problemlerini çözemediyseniz ülkenin problemlerini çözemezsiniz. Gelecek kuşakları yetiştirecek bulunan o öğretmenlerdir. Sizi bu camianın en etkili kişisi ika dair elimizden mevrut herhangi bir çeşitli çabayı göstereceğiz. İtibarlı bir dizge durumuna getireceğiz öğretmenliği. 3600 ek göstergeyi oyalamadan vereceğiz. Sözleşmeli öğretmen, mebus sarıklı ayrımcılığını ağız ağıza bitireceğiz. 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde halis muhlis öğretmenlere bir mahiye ikramiye vereceğiz. Okullardaki sarıklı açığını bitireceğiz. Köy okullarını gene açacağız" dedi.
'DİYARBAKIR ANNELERİ DE HAKLI'
Kılıçdaroğlu, anneler düşüncesince çocukların ne derece kalburüstü bulunduğunu öğrendiklerini söyledip, "Cumartesi anneleri 26 yıldır haklarını arıyorlar. Evlatlarını arıyorlar. Sessizce Galatasaray Meydanı'nda oturarak haklarını istediler. 700'üncü haftada bunları dövüp gönderdiler. 3'üncü duruşması olacak. Cumartesi anneleri haklı; lakin Diyarbakır anneleri de haklı. Hiçbir anne, evlatlarının yıldırı örgütüne katılmasını istemez. Anne, annedir. Ayrımcılıktan değil bağrına basmadan gır ediyorum. O mevzuda da elimizden mevrut herhangi bir çeşitli çabayı göstereceğiz" sanarak konuştu.
Kılıçdaroğlu, mutfakta düşkün bulunduğunu kaydederek, "Açlık, fakr sınırı altında mahiye alanlar nite geçinecekler? İktidar halcileri suçluyor. Hal esnafıyla konuştum. 'Tarımsal üretimde girdiler baş döndürücü pahalı. Gübre, ilaç, tohum, limonluk malzemeleri pahalı. Çiftçilere dayanaklık etmek verilmiyor, destekleri de arsa sahiplerine veriyorlar. Kasanın fiyatı, domatesten henüz pahalı. Bu çiftçi, müstahsil ne yapacak? Biz komisyoncuyuz, alacağımız ecir yüzdelik 8. Fiyatları açık açık tezyit kabil bir nesne yapamayız. 55 milyon titrem zirai mahsul üretiliyor, 29 milyon tonu eşya dışı. Biz suçlanmak istemiyoruz. Nakliye harcamalarından iktidarın haberi yok. Yol, mazot, yağ parası maliyeti etkiliyor. Üretimin paraya çevrilmesinde en güvence arsa hallerdir. Bizim en iri derdimiz bilim kirliliği. Her çeşitli denetime açığız, tığ eşya dışı ticareti de engelleyelim dedik. Üretim planlaması yapılması gerekir. Hali elde eden tarzı kazanır' dediler. Birlikte çözeceğiz" dedi.
'ÇİFTÇİ ZARAR EDİYOR'
Kılıçdaroğlu, marketlerde vakit başı kimlik muhavvil elemanlar olduğuna aksan yaparak, "Türkiye anca bir noktaya geldi ki satarken dokunca ediyor. Yarım vakit sonradan eder değişecek, almış olduğu malın hesabına yenisini koyamayacak. Bu ekinci ne yapacak? Halciyi, marketleri suçluyorsunuz. Dolar arttıkça fiyatlar fırlıyor. Baskıyla mı, terörle mi, çözüm esnafını yıldırıcı duyuru ederek mi düşüreceksin? Türk lirasını eriten kim? Sorumluluktan kaçıp, mesuliyeti vatandaşa yüklemeye çalışıyorlar. 'Siz üretimi mi, ithalatı mı akçalanmış edeceksiniz' sanarak soruyorlar. Yanlış bilim üstüne akıllıcasına planlama yapılamaz. 32 milyon dekar ekilmiyor; zira ekinci dokunca ediyor" sanarak konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, karnabaharda artışın yüzdelik 124, patateste yüzdelik 70 olduğuna özen çekerek, "Asgari ecir katiyen bu derece artmadı. 14 milyon minimal ücretli var. 14 milyon minimal ücretlinin dışında, mahiye geliri minimal ücretin 3'te 1’i derece 7,5 milyon isim var. Bu yurttaş nite geçinecek? Yunanistan'da minimal ecir Türkiye'nin kestirmece 3 katı. Kim harap oldu?" dedi.
'TERBİYE EDİLMİŞ FARKINDA DEĞİL'
CHP önderi Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ekonomik halas savaşından zaferle çıkacağız" söylediğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Seni dolarla edep ettiler. Yabancılardan faziletkâr faizle dolarla borçlanıyorsun. Parayı sağlayan buyruğu de verir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını dolarla satana ne denir? Dolarla yurttaşlık satıyorsun, sen buna 'evet' demişsin. Türk lirası ulusal paramızken dolar ile euro ile eksiltme yaptılar. Demek ki seni edep ettiler. Sen garantilerin tamamını dolarla yapıyorsun. Öyle bir edep ettiler ki bunlar Türk lirasını unuttular. Dolar yüzünden tank-palet fabrikasını peşkeş çektiler. Bankalardaki mevduatın yüzdelik 58'i dolar. Öyle bir edep ettiler ki bunları, bir yanda baronlar başka tarafta tefeciler oturuyor. Kazananlar herhangi bir daim aynı. Kaybedenler 83 milyon. Adam edep edilmiş bilincinde değil. Erdoğan diyor ki 'Bu kazançlı halas savaşından milletimizi zaferle çıkaracağız'. Bu ülkeyi başka birisi mi yönetiyor, 20 yıldır neredeydin? 1 dolar 1 liraydı, ne evet 12 liralık oldu? Milli halas mücadelesi veriyormuş, millete doğal kavara yağı lambası yağı vermeyi bırak, otur vazifesini yap. Ders verdim, dersini çalış. Dolarla eksiltme bölgelerin başına baş döndürücü nesne gelecek. Bu milletin hakkını soracağım."