Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Mushafı'nı Takdim ve Tanıtım Programında meydana getirdiği konuşmada, “Geçmişte yaşanmış olan acılardan, felaketlerden, zulümlerden yeteri kadar ders alınmamış olacak ki evren yeniden ırkçılığın, İslam düşmanlığının, ötekileştirmenin yükselişe geçmiş olduğu hissedar çağa girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara kuma olma ayrıca yegâne başına iktidara hulul seviyesinde desteklere varmaları sıkıntı ve düşünce donör hissedar tablodur. Müslümanlar namına bu biçimsiz gelişmelere dirlik en şişman gücümüz, en şişman imkanımız hiçbir zahir inancımızdır, imanımızdır, birliğimiz ve beraberliğimizdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih ayrımlı medeniyetlerin yükselişine ve düşüşüne tanıklık etmiştir. Dünyanın akıbet biraz asrına ise Avrupa ve ABD merkezli günindi medeniyetinin mühür vurduğunu bildirmek herhalde hata olmaz. Bu sürecin tabii kölelikten katliamlara, sömürüden istismara denli uzanan boyutları vardır. Ama günindi uygarlığı dünyayı asıl, sanatıyla, kültürüyle, sinemasıyla, dizisiyle, müziğiyle, resmiyle, sporuyla doğrusu çağdaş tabirle okşayıcı kuvvet unsurları denen muhteva üretimiyle şümul etmiştir. Tabii burada hızla gelişen teknolojinin otomatik kendisiyle muhteviyatının ayrımını güzel gerçekleştirmek gerekiyor. İnterneti, içtimai medyayı ve benzer uygulamaları değerlendirmek her insanın hakkıdır. Herkese suhulet sağlar. eğer bu teknolojik imkanın içeriğini siz üretmiyor, dilini ve mesajlarını siz yönetmiyorsanız adalet ve suhulet namına gördüğünüz nesne çelimsiz müddette sizi fahri biçimde hava meydan hissedar silaha dönüşür. Benzer örnekleri kâffesi komünikasyon ortamı mecraları kâffesi enformasyon araçları düşüncesince özgülemek mümkündür. Bu mecraların yeni hissedar faşistlik dalgasının araçları durumuna dönüşmeye başlaması dünyayı ve insanlığı geçmiştekilerden baş döndürücü henüz çelimli hissedar tehdidin kucağına akilane çabucak itmektedir. Geçmişte yaşanmış olan acılardan, felaketlerden, zulümlerden yeteri kadar ders alınmamış olacak ki evren yeniden ırkçılığın, İslam düşmanlığının, ötekileştirmenin yükselişe geçmiş olduğu hissedar çağa girdi. Avrupa ülkelerindeki seçimlerde ırkçı partilerin iktidara kuma olma ayrıca yegâne başına iktidara hulul seviyesinde desteklere varmaları sıkıntı ve düşünce donör hissedar tablodur. Müslümanlar namına bu biçimsiz gelişmelere dirlik en şişman gücümüz, en şişman imkanımız hiçbir zahir inancımızdır, imanımızdır. Onunla baş başa birliğimiz ve beraberliğimizdir. Bunun indinde medeniyetimizin varlıklı birikimini diriltme ika kabiliyetimizi harekete geçirerek sunulan kaldığımız ön yargıların, ithamların, dayatmaların ayrıca saldırıların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum. Elbette yüzümüze tokat atana, ayağımıza çelme takana, canımıza kast edene, haysiyetimize saldırana eyvallah edecek değiliz” dedi.
“Asıl ara büküm etmemiz müstelzim okşayıcı kuvvet alanlarını, sanatı, kültürü, edebiyatı, akademiyi, medyayı, sporu boşlama etmeyeceğiz”
“Devletimizi güçlendirerek, ekonomimiz geliştirerek, siyasal ve içtimai birliğimizi takviye ederek mücadelemizi sürdüreceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu yaparken gerçek ara büküm etmemiz müstelzim okşayıcı kuvvet alanlarını, sanatı, kültürü, edebiyatı, akademiyi, medyayı, sporu boşlama etmeyeceğiz. En az gayrı hususlar denli bu alanlara da bakım göstereceğiz. Bu tatlılıkla kılıç de ülkenin asliye enfrastrüktür eksiklerini tamamladıkça milletin el erki ve hürriyet taleplerini karşıladıkça vaktimizi ve enerjimizi bu bölgeye henüz baş döndürücü vermeye başladık. Mimarimizi yeni hissedar yorumla gene diriltme ettik. Birileri erinçsiz olabilir. Varsın onlar erinçsiz olsun. Ama kılıç onlar erinçsiz olmakta diyerek o izi sürmekten art duramayız. Hatta göstergeç dizilerinden müziğe, beyaz perdeden elektronik beyin oyunlarına denli açık hissedar bölgede ibdai hars ve zanaat içeriklerimizle demin dünyaya açıldık. Bilim insanlarımız sanatçılarımız, edebiyatçılarımız, çıplak maşer temsilcilerimiz arsıulusal düzeydeki emek harcamaları ve başarılarıyla elhamdülillah ölçüm topluyor. İstanbul Mushaf'ını da medeniyetimizin bu alandaki inkişafının yeni hissedar işareti, yeni hissedar sembolü namına görüyorum” diyerek konuştu.
Mustafa Biçer - Gamze Erdemir