En kalın rastlanan alerjik rahatsızlıkların alerjik nezle, alerjik cezaevi nezlesi, alerjik astım, besin ve çare alerjileri bulunduğunu kaydeden VM Medical Park Pendik Hastanesi Alerjik Hastalıklar ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sami Öztürk, koronavirüs ve alerji birlikteliği kendince ehemmiyetli bilgiler verdi.
“HER 4 KİŞİDEN 1’İNDE ALERJİK HASTALIK VAR"
Türkiye’de değme 4 insandan 1’inde alerjik maraz bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sami Öztürk, “Alerji daha aşırı mutedil ve gailesiz gözyaşı grubunda görülüyor. Toplumun kısaca yüzdelik 20 ila 40’ı alerjik nezleye sahiptir. Özellikle meydana getirilen çalışmalarda 10 ila 20 gözyaşı grubu ortada topluluğun yüzdelik 20-25’inde alerjik dumağı bulunduğu belirleme edilmiştir. Bu bayağı erdemli birlikte rakam. Ev tozu akarları, polen, hayvani yün, besin ve ilaçlar alerjiye münasebet olmaktadır. Bir sene içre dü ayrı devirde alerjik emraz maça yapar. Mart ve april ayında polenlere ilişkin alerjik emraz artmaktadır. Ev tozu akarı alerjisi ise ilkgüz ve önceki teşrin ayında adım atar ve şita mevsimi boyunca artarak bitmeme eder” ifadelerini kullandı.
“ALERJİ HASTALIĞI KORONAVİRÜS İÇİN RİSK FAKTÖRÜDÜR”
Solunum sistemi hastalığında kan alma organı akıntısı, tıkanması, geniz akıntısı, aksırık ve burnun doğacak kurda daralmasına ilişkin adına başlangıç ağrıları, mutedil kulak iltihabı ve ateşin rahatsızlıkların görülebileceğini özetleyen Prof. Dr. Sami Öztürk, laflarına şu şekilde bitmeme etti:
“Koronavirüs hastalığında erdemli ateş, döşenmemiş öksürük, baş-boyun ağrıları, kırgınlık, lezzet ve kan kaybı belirtileri görülmektedir. İleri kurda alerji nezlesi olanların birlikte kısmında kan alma organı tıkanıklığına ilişkin enfeksiyon büyümekte bu şahısda de öksürük, ateş, başlangıç ve mafsal ağrısı olmaktadır. Koronavirüs ve alerji rahatsızlığı doğacak kurda olanlarda da öksürük, ateş, dem darlığı ve adale mafsal ağrıları görülmektedir. Bu dü maraz arada sırada birbirinden fark edilememektedir. Kişiye daha ilkin alerjik maraz teşhisi konulduysa bu insanların genel anlamda korkmasına lazım yoktur. Ancak erdemli ateş, öksürük ve koronavirüs olan kişiyle teması olan insanların birlikte an evvela korona testi yaptırması gerekiyor. Alerji hastalığı, koronavirüs düşüncesince birlikte riziko faktörüdür. Ağır alerjik astımı ve doğacak kurda alerjik nezlesi olanlarda koronavirüs rahatsızlığı ağır geçmektedir. Aynı sürede bu hastalar daha geç iyileşmekteler” vurgusunu yaptı.
“ALERJİ HASTASI OLANLAR KORONAVİRÜSE DAHA KOLAY YAKALANABİLİR”
Normalde insanların birlikte saatte kısaca 15 ila 23 el elini yüzüne götürdüğünü tamlayan Öztürk, “Alerjik nezlesi olanlarda cezaevi ve kan alma organı kaşıntısı daha birlikte tomar bulunduğu için bu şahıslar ellerini burunlarına ve gözlerine daha birlikte tomar götürürler. Bu şahıslar daha emeksiz virüse yakalanabilir. Alerjik hastalıklarda ilkin doğacak kurda alerjik nezlesi olanlar ve derin alerjik astımı olanlar maatteessüf riziko grubu içre toprak almaktadır” biçiminde konuştu.
“ALERJİSİ OLAN KİŞİLERİN AŞI OLMASINDA BİR RİSK YOKTUR”
Korona aşısının zamanımızda yapılması müstelzim önceki otama şekillerinden bir tanesi bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Sami Öztürk şu bilgilere paylaştı:
“Alerjik rahatsızlığı olanlar düşüncesince daha aşırı Sinovac aşısı öneriliyor. Bağışıklığı cılız olanlarda ise Biontech aşısı öneriliyor. İlaç alerjisi olanlar ve aşıya huzur derin alerjik aksülamel canlı insanların alerji uzmanına danışarak aşılama olması gerekiyor. Alerjisi olan insanların hekim kontrolünde aşılama olmasında birlikte riziko yoktur. Alerjik nezlesi olan şahıslar birlikte günde kısaca 300 kat yöresinde elini yüzüne götürmektedir. Bu şahıslar mikropları kan alma organı ve cezaevi kanalıyla vücutlarına almaktadır. Alerjisi olanların ellerini daha birlikte tomar yıkaması gerekiyor.”
“VÜCUT DİRENCİNİ ARTIRMAK GEREKİYOR”
Alerjisi olanların enfekte yüzeylere değinme etmemeleri icap ettiğini de laflarına ekleyen Prof. Dr. Sami Öztürk, “Alerji hastalarının alerji ilaçlarını maraz belirtileri var ise behemehâl kullanmaları gerekiyor. İleri kurda astımı olan insanların hekim kontrolü ile ilaçlarını kullanmalarında yarar var. Bağışıklığı çoğaltmak düşüncesince ilk herşeyden ilk olarak önceki yapılması müstelzim muvazeneli ve derneşik beslenmektir. Düzenli antrenman yapılmalı. Bunun yanında A, C ve D vitamini, tutya ile prebiyotik ve probiyotik kullanması iri miktarda beden direncini artırarak mikroplara huzur antikor gelişimini kolaylaştıracaktır” biçiminde konuştu.
“KALABALIK ORTAMLARDAN UZAK DURULMALI”
Prof. Dr. Sami Öztürk, alerji hastalığını tetikleyen faktörleri de şu şekilde sıraladı:
“Hava kirliliği, ev içerisindeki havasız ortam, evde tercih ettiğimiz halılara ilişkin akarlar, besinlerdeki kimyasallar ve koruyan maddeler alerji hastalığını artırmaktadır. Ev tozu akarı alerjisi Eylül ve Ekim aylarında başlayıp şita ayları boyunca alerjik nezlesi ve astımı olan şahısda tesirini göstermektedir. Mutlaka bu hastaların ilaçlarını aksatmadan kullanmaları gerekiyor. Ellerini kalın pıtrak yıkamaları gerekiyor. Bu hastalar hareketli ortamlardan da ırak durmalıdır.”