Konya'da canlı 63 yaşındaki Hasan Basri Sayı, 1977 senesinde babasının vefatının arkası sıra tost makinasının başına geçerek mesleğe bitmeme etti. Sayı, 45 senedir babasının başladığı biçimde tost çeşitlerini hazırlamaya ve aynı makineyi kullanmaya bitmeme ediyor.
Mesleğinin giderek namına değişik hissiyat kattığını özetleyen Sayı, “Ben aklımın erdiği zamanlarda rahmetlik babamın dükkanına tost yemeye geliyordum. En iri zevkimiz de babamız bizlere ortak tost verse de onu yesek. Babam ölüm etmiş olduğu devir ortaöğretim öğrencisiydim. Beni aldılar geldiler, esnaf oldun dediler. Babamın işletmesine bitmeme etmekle mükelleftim, ailemizi bakmak durumundaydım. Ama ortak süre sonraları bunun apayrı zevkler verdiğini hissettik biz. Kadim ortak alıcı tabakasını görüyorsunuz, emektar ortak alıcı ve ince nitelikli kaliteli. Valilerimizden, milletvekillerimizden, bakanlarımıza varana denli sağlam baş döndürücü insanı ağırlamanın keyfini yaşadım, halen hâlâ bunu yaşamaktayım. 1977 senesinde babamın vefatı ile bu arada bu mesleğe başladım. Şuanda 45 senenin içerisindeyim. Babamın bu mesleğini sürdürdüm. Sürdürürken de anne gayem Konya'daki nostaljik ortak kıymeti korunum edebilmekti. Bugün yaşları ince kemale evliya sağlam baş döndürücü müşterimiz geldikleri devir demincek bu 15 metrekarelik çayhane kabil görünen küçücük dükkanda o kokuyu, o tezgah yapısını ve o tostu gördükleri devir hissettikleri tadı hayatta gelişmek istiyorum, bundan ötürü da bitmeme ediyorum. Sabah ercecik açıyoruz, akşam çağ 11.00'e denli bitmeme ediyor. Konya dışından ince ortak tomar alıcılarımız geliyor. Özellikle baş döndürücü afiyet aldığımız, sağlam baş döndürücü iş kadını dostumuzun İstanbul'dan yahut apayrı ortak yerden uçakla gelip Konya'ya bizi de ziyarete gelmeleri, tost yemeleri emniyetsiz güzel, sunturlu nağme vermektedir" dedi.
“Modernleşmek istemiyorum, o klasik, nostaljik yapıya sürdürmek istiyorum”
Babasından küsurat bu kıymeti arkalamak düşüncesince iş durumunda ayrım yapmayan Sayı, “Türkiye koşullarındaki gastronomi ilkin iktisap eylemek kıl payı sağlam baş döndürücü marketing unsurunu da baş döndürücü dobra biliyorum. Ama buna karşın ego çağdaşlaşmak istemiyorum. O alışılmış yapıya, nostaljik yapıya sürdürmek istiyorum. Bundan ötürü sunumlarımızın tek bir tanesini değiştirmedim. 23 Nisan 1957 tarihinde babam rahmetlik Mustafa Sayı'nın başladığı şekliyle bulunan tostu aynı şekilde, aynı gramajda bitmeme ediyoruz. Onun düşüncesince bizde tost türü hoppadak 3 tane. Sucuklu, kaşarlı ve karışık, kılıç dördüncü ortak türü banko yapmıyoruz. Öz değerimizdeki öz yapıyı darmadağın eylemek istemiyoruz. Yani istiyoruz ki inşallah 100 sene ahir insanlara kıstak rahatlığıyla diyelim ki 'bakın gördünüz mü 100 sene ilk de böyleydi bugün de böyle' eyitmek istiyoruz. Bizim anne gayemiz bu. Biz nostaljik bedel şekilde ikamet eylemek istiyoruz. Bu mevzuda da ince kararlıyız” diyerek anlattı.
Okul yıllarında indinde etkin ve demincek tost alıcısı bulunan Süleyman Şanalır, “2004 senesinde Konya'da üniversiteye başladım. Üniversite eğitimim esnasında 2005 senesinde Hasan abi muarefe fırsatımız oldu. O çağda üniversitede okurken part time dü sene denli beraberce çalıştık. Şu anda Türkiye'nin en iri şirketlerinden birinde semt yöneticisiyim. Üniversite çağında eşimle beraberce geldiğimiz tost yediğimiz mekana şu an çocuklarımla beraberce geliyorum” diyerek konuştu.
İbrahim Yetkin
