Düzenlenen seminer kapsamında, Doç. Dr. Cüneyd Anıl ve Diyabet Eğitim Hemşiresi Esin Ceylan şeker rahatsızlığı hastaları ile birlikte araya gelmiş olarak hastalıkla ilgilendiren nikbet edilen soruları yanıtladı. Diyabet rahatsızlığı ile ilgilendiren bilgilendirmede mevcut Doç. Dr. Anıl, diyabetin endamsız ve etraflıca vadede ağır komplikasyonlara kere açtığını, kronik, ilerleyen birlikte metabolik bozuk para bulunduğunu söyledi. Diyabetin önsezi krizi, inme, böbrek yetmezliği, müşahede kaybı ve örgen yitirilmesine ne olabildiğini tamlayan Anıl, görülme sıklığının Türkiye’de ve topu topu dünyada çabucak arttığını kaydetti.
‘İLERLEMESİNİ ÖNLEMEK MÜMKÜN’
Türkiye’de meydana getirilen incelemelerde 2000’li yılların başlarında yüzdelik 7 yöresinde bulunan şeker rahatsızlığı sıklığının, akıbet 10 yılda yüzdelik 14’lere çıktığını tamlayan Doç. Dr. Anıl şunları söyledi:
“Özellikle, toplumdaki diyabetin şişman birlikte tarafını meydana getiren Tip-2 şeker rahatsızlığı gelişimi düşüncesince ehemmiyetli riziko faktörleri ortada toplumumuzun yüzdelik 30’dan fazlasını etkileyen obezite, kalıtım bilimi yatkınlık, dirim seçimi faktörleri (fiziksel etkinlik durumu, tagaddi alışkanlıkları, sigara, içki tüketimi, hab süresi gibi) bulunmaktadır. Çoğu değiştirilebilir bulunan bu faktörlerle ilgilendiren yapılacak uygulamalarla Tip-2 diyabetin gelişimini ve ilerlemesini anlaşılan derecede engel olmak mümkündür. Obezite ve öteki faktörler, insülin direnci ve insülin salıverilmesini etkileyerek, şeker rahatsızlığı gelişimine doğrultu vermektedir. Bu faktörlerin kontrolü, şeker rahatsızlığı teşhisi aldıktan sonradan da istenmeyen durum gelişimini ve ağırlaşmasını engellemeye asistan olacaktır.”
‘RİSK FAKTÖRLERİNE GÖRE DİYABET TARAMASI YAPILMALI’
Henüz şeker rahatsızlığı teşhisi almamış bireylerin, riziko faktörlerine uyarınca şeker rahatsızlığı gelişimi açısından taranmasının ve diyabetli bireylerin tavsiye edilen aralıklarla kontrollerini yaptırmalarının sürecin yönetiminde akıbet adım ehemmiyet taşıdığını tamlayan Doç. Dr. Anıl, “Tüm diyabetli bireylerin tagaddi alışkanlıkları, etkinlik düzeyleri, çıkar kere tedavileri, içki şekeri izlemleri ve istenmeyen durum taramaları takipleri meydana getirilen merkezde ilgilendiren eksperlik alanlarının işbirliğiyle yönetilmeli ve bu konulardaki eğitimleri güncellenerek bitmeme etmelidir” dedi.
Seminer ondan sonra planlı ‘Sağlıklı Öğünümüzü Birlikte Hazırlıyoruz’ atölyesinde ise, Güven Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Uzman Diyetisyen Melis Bengisu Demirci, şeker rahatsızlığı hastalarına hususi havadan tarifler verdi.
‘DİYABETLİLER İÇİN BİR TEK DİYET ÖRNEĞİ YOKTUR’
Diyabetli bireylerin diyetlerinin de dirim şekillerine uyarınca ayrımlılık gerektirdiğini tabir ederek, şunları kaydetti: “Diyabetliler düşüncesince birlikte biricik kefaret örneği yoktur. Diyabet hastalarının beslenmelerinde nazarıitibar etmesi müstelzim husus başlıkları şu şekildedir; Beslenme planı hazırlanırken en ehemmiyetli benek çok kilogram fazlalığı olmadan diyabetli bireyin cisim ağırlığını korumaya müteveccih olmalıdır. Protein, karbonhidrat ve yağlar gereksinmeleri karşılayacak düzeylerde beslenmesinde toprak almalıdır. Alkol tüketimi sınırlandırılmalıdır. Günlük su tüketimi artırılmalıdır. İçeriği adsız sansız besinlerden ırak durulmalıdır. Yağlı ve kızartma yöntemi ile pişmiş besinlerden dosdoğru birlikte dirim namına ırak durulmalıdır. Şeker-şekerli besinlerden ırak durulmalıdır. Fiziksel etkinlik behemehâl günce taayyüş bütünleşmiş edilmelidir. Tüm gıdalarda bulunduğu kabil sonuç tüketiminde insana hususi porsiyon kontrolü behemehâl sağlanmalıdır. Beslenme planı ehliyetli ve stabil olacak biçimde kullanıldığında içki şekeri alışılagelen seviyelerde kalır. Beslenmenin insana hususi bulunduğu unutulmadan, en akıllıca tagaddi modelini anmak düşüncesince tagaddi ve kefaret uzmanınızdan dayanaklık etmek alınmalıdır.”
