İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ordu’nun Ünye ilçesinde iş insanı Banu Akdeniz kabilinden yaptırılan Şehit Eren Bülbül hususi Eğitim Anaokulu’nun açma törenine katıldı. Burada mütekellim Bakan Soylu, Kastamonu ve Sinop’ta çın ortak yığın afeti yaşandığını hatırlattı. Çocukluğunda yığın olduğunda 36 zaman yollarda kaldıklarını kail Bakan Soylu, “Bazen yolun açılmayacağını söylediklerinde de gine Bafra’dan gelip bizi aldıklarını baş döndürücü elleme hatırlarım. Tabii bu bölgenin doğası, coğrafyası kendine ilişik koşulları yanı esna getiriyor. Ancak şurası da söylemem icap eder ki, bizim de hazırlık almamız, doğayı tutuklamamamız, kelepçelemememiz lazım. Her birimizin mesuliyeti ve baş döndürücü levent boylu senelerden buyana bu mevzuda hükümetimiz doğrusu baş döndürücü ehemmiyetli icraat yapıyor. Eğer Bartın’da mukteza tedbirler eskiden alınmamış olsaydı o barajlar yapılmamış olsaydı mukteza yığın ve taşkına müteveccih herkes tahkimatlar gerçekleştirilmemiş olsaydı kılıç Kastamonu, Bozkurt ve Ayancık’ta yaşadığımızın ihtimal hâlâ şişman ortak felaketini Bartın’da yaşayacaktık. Ama Allah’a şükürler olsun eskiden hükümetimiz kabilinden tedbirler alındı. Bizim bugüne genişliğinde gördüğümüz yığın afetlerinin en büyüğü desek herhalde kusur ortak tabir kullanmış olmayız" dedi.
‘YARDIM KAMPANYALARINI DEVLET ACİZ OLDUĞU İÇİN AÇIYOR DEĞİLİZ’
Afetlere müteallik oluşturulan iane kampanyalarında bazılarının karışıklık çoğaltma kampanyaları açtığını kaydeden Bakan Soylu şu biçimde konuştu:
“Tüm bu süreçler içerisinde tanık olduğumuz ortak hamiş şudur ki; bu milleti ayakta tutan, karşılaştığımız hadiselere üzerine bizi hem ayakta markajcı bununla birlikte çelimli tutan, ortak taraftan da arkamızdan âlâ işler tasarruf etmek için bizi gayrete getiren hasretimiz gördük ki bizim inancımızdır. Şehit cenazelerinde gördük metanetimizi. Öyle ortak dayanıklılık ki; göreni titretir ve o aşama erdemli ortak şeydir. Kimsenin telkinleri ile kimsenin dayanak temennileri ile olabilecek ortak iş değildir. Takip etmişsinizdir. Afetlerden sonraları iane kampanyaları açıyoruz. Ne eyvah ki bazıları de tek gecikmez iane kampanyalarını yerden yere darp kampanyaları açarlar. Maalesef karışıklık çoğaltma kampanyaları açarlar. Her ayrışık tezviratı ortaya koyarlar. Oysa kılıç bunu talih âcizlik olduğundan açıyor değiliz. Yani ihtimal söylememi istemez lakin bu işin söz gelimi bu iane kampanyasının ilkin harcını atanlardan ortak tanesi de Banu Hanım'dır. Yani Bozkurt’taki ve öbür yerlerdeki ve gerçekte bizi de bu aşamada hem ortak kampanya açmaya yönlendiren bununla birlikte bu mevzuda Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konudaki istişaremizi de güçlendiren bu adımlardır. Bunların gelişigüzel birinin ehemmiyetli bulunduğunu bildirmek istiyorum.”
‘BÜYÜK BİR MİLLETİN EVLATLARIYIZ’
“Etrafımızdaki coğrafyada doğrusu şişman teessürat var” diyen Bakan Soylu, şu biçimde bitmeme etti:
“Biz şişman ortak milletin evlatlarıyız. Biz meşrep medeniyetinin çocuklarıyız. Etrafımızdaki, coğrafyamızdaki biberli çemberini biliyoruz. Şimdi valimizin gerisinde canlı ortak kaymakamımız var. Onu İdlib’de görevlendirmiştik zamanında. Şimdi burada ilçe yapıyor. Kendisi yüzlerce el tanık olmuştur. Etrafımızdaki coğrafyada babasız evleri vardır. Sudan’dan Yemen’e kadar, bunlar apayrı devletlerin kıstak bağı bulunan milletler, apayrı milletlerin kıstak bağı bulunan devletler değil. Bunlar ortak fasıl aynı tuğgeneral altında beraberce yaşadığımız, beraberce kavim olduğumuz, unutmamamız gereken, şayet unutsak bunun bedeliyle karşılaşabileceğimizi bilici ortak medeniyetin çocuklarıyız. ‘Biz az buçuk kendimizi bulduk, az buçuk ensesi kalın olduk’ niteleyerek şımarmalı mıyız? Sırtımızı mı dönmeliyiz? Yani bizim otoyollarımız var, şu anda elden yanı başımızdaki ülkelerdeki yaşayan, bunlar beniz sene ilkin kavim olduklarımızın doğruluk hacet içerisinde olmalarına gözümüzü mü kapamalıyız ? Ne yapmalıyız? Eğer nice oyunla, nice fitneyle sıkıntıyla üzerine karşıya kalıyor ve bunları aşıyorsak, bilesiniz ki bu milletin el birliği ruhu, yardımseverliğidir ve inancımızın bizlere daim ikaz ettiği; komşun açken tok yatan bizlerden değildir anlayışını ruhlarımıza işlemesidir. Etrafımızdaki coğrafyada doğrusu şişman teessürat mevcut lakin ego bu ülkenin ortak çocuğu olarak, milletimizle de insanımızla da alım çalım duyuyorum. Dünyanın gelişigüzel tarafında izimiz var. Bangladeş’te coşkunluk mümkün evler yanar bizim izimiz olur. Yemen de izimiz var. Hırvatistan’da yer sarsıntısı ha kılıç göbeğinde bulunmuş yer aldığı Avrupa’dan oraya taşımalık kentler düz yazı ettik. Biz apayrı ortak milletiz ve bunu gerçekleştiren, bu özgüveni bizlere sağlayıcı ortak liderimiz ve cumhurbaşkanımız var. Bunlar eskiden ‘acaba kılıç yapabilir miyiz, kılıç gerçekleştirebilir miyiz, kılıç becerebilir miyiz’ niteleyerek sorgularken, bizlere şurası da yaptılar; siz beceremezsiniz, siz gerçekleştiremezsiniz, siz yapamazsınız, dediler”
‘YARDIM İŞLERİ ÖYLE BEREKET OLUYOR Kİ, BİNLERCE YÜZ GÜLÜYOR’
Ülkede yaşanmış bulunan orman yangınları ve yığın afetleri çağında afetzedelere meydana getirilen yardımları özetleyen Bakan Soylu, “Hiç kimesne düşkünlük etmesin bugünün gençleri, bizlerden baş döndürücü hâlâ ortak tomar bu ülkeye ferda erbap çıkarlar. Benim tek endişem yok. Memleketimizi baş döndürücü hâlâ çelimli yaparlar. Görevi veren, fariza düzlük bellidir. Bu iane işleri anca artağanlık olmaktadır ki, binlerce beniz gülüyor. Sel ve coşkunluk hesaplarımıza, AFAD valiliklerimizin açmış yer aldığı hesaplara şu anne genişliğinde birlik 635 milyon TL geldi. Katar ve Kuveyt’in de taahhütleriyle beraberce birlik 1 bilyon TL’yi buluyor. Bu ehemmiyetli ortak şeydir. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Eğer orada o işlerin hepsi yapılıyorsa bizim elimizi namüsait tutmamamızdan kaynaklanmaktadır. Allah bu milletten de razı olsun 1400 TIR ve kamyon iane materyali geldi. Hiçbir arıza yapılmaksızın o alanlarda vatandaşlara dağıtıldı. Bizler itikatlı insanlarız, itikatlı milletiz. Gönüle, kalbe, maneviyata ehemmiyet verici ortak milletiz. Bizi maddiyatçı ortak kavim biçimine bildirmek istiyorlar lakin Allah’a şükür ortak etap caba ara alabilmiş değiller” dedi.
‘BİZ BİRAZ AŞIRIYIZ’
Çocukların geleceğinin ehemmiyetli bulunduğunu tamlayan Bakan Soylu, “Biz ne yapıyorsak çocuklarımızın, ülkemizin geleceği için yapıyoruz. ‘Bu terbiye yuvalarında o tertemiz elleme çocuklarımız, yetişsin ve onlar yardımıyla bu vatanda ay duru bayrağımız esbak ve çağ yer aldığı kabilinden ferda da edalı cilveli dalgalansın’ niteleyerek yapıyoruz. Bizim Eren’imiz de annesinin kuzusu hakeza okullarda okudu. Vatan ve kavim sevgisini ailesinden, öğretmenlerinden, camideki hocasında arkadaşlarından ve büyüklerinden aldı. O sorumlulukla şehadete yürüdü, martir oldu. Çocuklarımızın geleceği çoğumuz için önemli. Biz baş döndürücü obje çekmiş ortak nesiliz. Darbeler gören ortak nesiliz. Yüzde 8 binlik gecelik faizlerle bu ülkenin birikimlerinin ortak gecede yakıcı vurulup harman savrulduğunu, birilerinin kasalarının aktığını gören ortak nesiliz. Biz terörden günde onlarca ay duru tabutu taşıyıp içerisine acısını atan ortak milletiz. Memleketimizi ayırmak ve hurdahaş etmek isteyenlerin vicdansız biçimde üzerimize saldırmış yer aldığı ortak nesiliz. Amerika’dan, Avrupa’dan şu biçimde inç sallayıp bizi şahıs içimizde büzdürmek isteyenlere tanık olduğumuz ortak nesiliz. Biz üzerine karşıya kaldığımız arada ortak natürel afetlerde ne yapacağımızı bilemediğimiz terörle mücadele ederken insansız iklim araçları bozulunca onları tamire gönderdiğimizde art gelmesini dü elimizi maatteessüf şakaklarımıza koyup fikir içerisinde gözleyen ortak nesiliz. Biz doğacak nesillerimize hakeza ortak fikir bırakamayız. Onun için baş döndürücü çalışıyor, hız gösteriyor. Onun için bazıları alınmalı alınmamalı mı niteleyerek bekleştiği risklerin hepsini alarak türkiye zengin, şişman ve çelimli ortak Türkiye hazırlamaya çalışıyoruz. Biz az buçuk aşırıyız. Bizden ahir doğacak nesillerin hakeza ortak tabloya ne genişliğinde dayanıp dayanamayacaklarını bilmiyoruz. Onun için onlara dünyanın pusuda beklediğini bildiğimiz biçimde şayet kılıç onlara pusuda gözleyen ortak dünyaya bariz biçimde bırakırsak onlara da butlan etmiş oluruz. Onları bundan koruyan, onlara güvenlik içerisinde büyüyen, çevresinde elleme tohumlar ekmiş ortak Türkiye tasarruf etmek durumundayız. Bunu da filhakika gelişigüzel daim beraberce yapıyoruz. Onun için sorumluluğumuz, bu neslin mesuliyeti baş döndürücü büyüktür. Allah’ın izniyle bunu başarabileceğimize inanıyoruz” dedi.
‘BİZİM İÇİN TERÖR NEYSE UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE DE AYNIDIR’
Terör ve uyuşturucuyla mücadeleye de yer veren ve sayıları paylaşan Bakan Soylu, şu biçimde dedi:
“Uyuşturucuyla mücadele ediyoruz. Bizim için terör neyse uyuşturucuyla mücadele de aynıdır. 2017’de 941 bebek ve insanımız, uyuşturucuya müteallik doğrudan nedenlerden yaşamını kaybetti. Sayın Cumhurbaşkanımızın emriyle ortak başladık. Bana da kızdılar bu arada. Zaten bizlere asabileşmek için de vesile kolluyorlar. Dün demişim ki, ‘uyuşturucu satıcısını görür görmez polislerimiz yahut jandarmamız ayağını kırsınlar’ Kötü mü demişim? Gelen yeri size söyleyeyim. O çağ 941 idi uyuşturucuya müteallik doğrudan ölümler. Geçen sene mecmu 314’e geldi kestirmece 3 sene içerisinde. Bu sene da yüzdelik 26 ölümlerde düşüşle bu arada gidiyoruz. O çağ uyuşturucu satan, cezaevinde bulunan insanoğlu sayısı 5 bin civarındaydı. Bugün ise 92 bin erkek cezaevlerinde. Çocuklarımızın ekol yöresinde uyuşturucuya musallat edilmesinden onları koruyabilecek ortak anlayışı gelişigüzel daim beraberce oluşturduk. Burası kimsenin istediği kabilinden uyuşturucu satacağı ortak toprak değil. Buna izin etmeyiz. Afganistan’da, ABD orayı 20 sene obstrüksiyon edecek, 30 bin dekardan az hâlâ 300 bin dekara az hâlâ 10 büküm uyuşturucu ilkin teşrin alanları artacak sonraları oradan dünyaya para aktarımı edilecek, bizde seyredeceğiz. Seyretmiyoruz, seyretmeyeceğiz de.”
‘UYUŞTURUCUYA BAĞLI ÖLÜMLER AZALIYOR’
Bakan Soylu, “İnşallah bu yılı, güzeşte senenin altında ölümlerle kapatacağız. Hala teyakkuzumuz, uyuşturucu mücadelesinde alarm halimiz bitmeme etmektedir. Burada ortak okulun açılışında olduğundan söylüyorum. Uyuşturucu harekât sayımız, güzeşte senenin bu çağında 104 bindi. Bu senenin başından itibaren bugüne genişliğinde 148 bin 585 oldu. Yani birlik yüzdelik 42 arttı. Ölümler azalıyor. Her hafta 4 bin ile 5 bin ortada denetleme sayımız oluyor. Esrar yakalamalarımız 2019-2020 ortada yüzdelik 35, bireşimli ecza yakalamalarımız 2 kat, orijin kendir yakalamalarımız yüzdelik 171 doğrusu az hâlâ dü kat, pandemiye karşın 2019-2020 ortada operasyonlarımız yüzdelik 7 arttı. Bu sene ortamında artarak bitmeme ediyor” ifadelerinde bulundu.
‘DOĞU VE GÜNEYDOĞU’NUN MAKUS TARİHİNİ YENMİŞİZ’
Terörün indinde terörizmle de mücadele verdiklerini aktaran Bakan Soylu, “Eren’in martir yer aldığı çağ bizlere baş döndürücü ağırbaşlı geldi. Ve kılıç ant ettik. O adamları bulacağız ve ‘Eren’i katlettikleri yerde ayaklarından yalan ortak biçimde ağaca asacağız’ niteleyerek ant ettik. Sonra devletimizin, milletimizin şanına hakeza ortak obje yakışmaz dedik. Ama Allah şahidimiz Karadeniz’i bunlardan temizledik. Sözümüzü hesabına getirdik. Hakkâri’de akıbet 4 yılda 2020 dışarı eksilen terör vakaları yardımıyla çocuklarımız az buçuk kendine geldi güzeşte sene 4, bu sene 19 erkek tababet fakültesini kazandı. Terörle mücadele ediyoruz. Ama bunun yanı esna kılıç yıldırıcılık ile de mücadele ediyoruz. Ülkemizi geliştirerek. Ne genişliğinde yaşayacağımız, ne genişliğinde yaşamda kalacağımız muhtemelen değil. Müslümanız Allah’a tasdik olacağız. Bugün varız, ferda yokuz. Birçok hükümetler, nice etap atmışlardır. Allah herkesten razı olsun. Ama Tayyip Erdoğan’ın eli şark ve güneydoğuya anca ortak değdi ki. Kimse söyleyemez, doğuda ne varmış. Her obje mevcut batıda ne mevcut ise doğuda da var. Bunu bu noktaya getirebilmek Türkiye’de ki ortak anlayış devriminin işidir. Terör örgütünün gerisinde kimin bulunduğunu çoğumuz biliyoruz. Onların asliye amaçlarının ne işe yaradığını biliyoruz. Bu ülkeyi becermek olduğunu, rakiplerinden art tasarruf etmek bulunduğunu biliyoruz. Doğu ve Güneydoğu’nun makus tarihini yenmişiz” niteleyerek konuştu.
‘KİMSEYE FIRSAT VERMİYORUZ’
Bakan Soylu, “Beton yolumuz var, asfalt yolumuz var, hastanelerimiz, keyif ocaklarımız, okullarımız var. Kimseye vesile vermiyoruz, bizlerden sonrakiler de hiç kimseye vesile vermeyecek. Güçlü ortak iklim olacağız, ensesi kalın ortak iklim olacağız ve yalnızca ülkemizin huzurunu sağlamayacağız. Karadeniz’in bu elleme ve hoş ilinden de söylüyoruz. Bizim görevimiz yalnızca yaşadığımız sınırları erinçli gerçekleştirmek değildi, etrafımızda mevcut etraflı coğrafyayı erinçli yapmaktır. Biz şişman ortak milletin çocukları alegori bu sözümüzü hesabına getireceğiz. Ve görmüş olacaksınız 21’inci asrın önümüzdeki günlerinde etrafındaki coğrafyayı erinçli özne ve onları batının oyunundan çekip düzlük ortak iklim alegori evren geçmişine ecdadımız kabilinden çelimli ortak imza atacağız” niteleyerek laflarını tamamladı.
Bakan Soylu'nun konuşmasının arkası esna Şehit Eren Bülbül'ün anası Ayşe Bülbül ile beraberce kurdeleyi keserek anaokulunun açılışını gerçekleştirdi.
