AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, Twitter hesabından meydana getirdiği açıklamada, Kur Korumalı TL Vadeli Mevduatı Sistemi'ndeki esirgeme kalkanının faiz değil, sigorta güzel bir düzenlilik mekanizması bulunduğunu anlatım ettiklerini fakat bu konudaki tartışmaların bitmediğini belirtti. Bir kesimin, ilmî ve ussal bir analize dayandırmadan esirgeme kalkanının 'örtülü faiz' bulunduğu anlamında ısrarcı bulunduğunu vurgulayan Canikli, şunları kaydetti:
"Konunun az buçuk detaylandırılması, anlaşılmasını kolaylaştıracaktır. Faizle sigorta gayeli ifa arasındaki esas ayırt şudur: Faiz ödemesi güvence bir ödemedir. Sigorta ödemesi ise şarta ilişkin bir ödemedir. Sigortaya bap edilen eşya gerçekleşmez ise ifa de yapılmaz. 'Eğer' ile başlamış bulunan bir meslek kuruluyorsa burada faiz yoktur. Sigorta beklenen bir hasarın (zararın) karşılanması düşüncesince tasarım edilir. Bir hasar olmadan sigorta gayeli ifa de bahis konusu değildir. Eğer arabanızı rastgele bir hasara erinç sigortalatmışsanız, sigorta ödemesi alabilmeniz arabanızın hasar görmesine bağlıdır. Hasar olmadan ifa de yoktur. Faizde ise mehil böylelikle size güvenceli bir ifa yapılır. Şunu sorabilirsiniz: Otomobilin veya fiziksel malların hasar görmesini anlayabiliyoruz, peki, bu sistemde hasar nite oluşuyor? Bu sistemde oluşabilecek hasar 'finansal hasar'dır. Yani kurdaki artışın, elde edeceğiniz faiz tutarından iri olması nedeniyle, mehil başlangıcında TL'ye çevirip vadeli TL tevdiat yerine yatırdığınız dövizinizin anne mal ücretinin azalmasıdır."
'ÖRTÜLÜ FAİZ' DEĞİL, AÇIK BİR 'SİGORTA' İŞLEMİ'
Daha sonraları rakamlarla kip vererek sistemin işleyişini özetleyen Canikli, şu ifadelere toprak verdi:
"1000 dolarınızı 12'lik pariteyle 12 bin TL'ye dönüştürdünüz ve 3 ay mehil ve yüzdelik 16'lık faiz oranıyla düzene engelleme ettiniz. Eğer dolar döşenmemiş 3 ay sonraları 13'e yükselirse, mehil bitiminde 12 bin TL anamal ve 480 TL değerindeki faizle fakat 960 dolar alabilirsiniz. Halbuki çevrim başlangıcında 1000 dolarınız vardı. Bu örnekte oluşan 'Finansal Hasar' aradaki ayırt ücreti kadar, yani, 40 dolar olmaktadır. Devlet, dövizin, belli kavait çerçevesinde TL'ye çevrilerek düzene engelleme edilmesi şeklinde ahacık bu hasarı karşılamaktadır. Yani, açık açık bir sigorta işlemiyle erinç karşıya bulunmaktayız. Şu istifham da sorulabilir: Peki, bir sigorta işleminde bulunması müstelzim 'prim' nerededir? Devlet, egemenliğinin sembollerinden bir tanesi bulunan millî mal ünitesi TL'ye bedel vermek istemektedir. Döviz adına tutulan tasarrufların TL'ye dönüşümünü sağlayacak gelişigüzel işlem, TL'nin bedel kazanmasına ulama sağlayacağı düşüncesince mevki açısından baş döndürücü giranbaha bir primdir. Devlet de elde etmiş bulunduğu bu akıbet aşama giranbaha prim karşılığında, dönüşümü oluşturan tevdiat malikine döviz cinsinden anamal koruması sağlamaktadır. Sözün özü, sistemin sağlamış bulunduğu esirgeme kalkanı 'örtülü bir faiz' değil, açık bir 'sigorta' işlemidir. Tıpkı swap gibi, aynı ek süre ve öteki vadeli işlemler kadar bir sığınma ve düzenlilik mekanizmasıdır."